Hans Holbein (1497/8-1543) Almanya’nın güneyindeki Augsburg’da doğdu. Fresk, gravür gibi eserlerinin yanı sıra, farklı malzeme ve tekniklerde üretimleri de oldu. İtalya, İngiltere gibi ülkelere seyahat eden Holbein, Elçiler tablosunu İngiltere’ye ikinci gidişinde sipariş alması üzerine yaptı. Sonrasında VIII. Henry’nin Kraliyet ressamı oldu.
Resmi incelemeye başladığımızda, solda yer alan kişi VIII. Henry döneminde İngiltere sarayında görev yapan Fransa elçisi Jean de Dinteville’dir. Dinteville, tabloyu sipariş eden kişidir. Üzerindeki kürk, saten ve kadife kumaş ile oldukça zengin bir görünüme sahiptir. Elinde tuttuğu hançerde 29 yaşında olduğu yazmaktadır.
Sağdaki kişi de onun yakın dostu Lavaur Piskoposu Georges de Selve’dir. Selve daha mütevazi bir kıyafet içinde gözüküyor. Dirseğinin altındaki kitapta 25 yaşında olduğu belirtilmiş.
Resmin üstünde ve alt kısmında farklı türden cisimlerin ele alındığı görülmektedir. Üst bölümde gök cisimlerine yer verilmiştir. Uzmanlık gerektiren birkaç bilimsel alet olan; açıölçer, güneş saatleri ve torquetum (zamanı da gösteren bir yön bulma gereci) yer almaktadır.
Alt rafta iki kitap (bir ilahiler kitabı ve bir tacirin aritmetik kitabı), bir ud, bir yerküre, bir flüt kutusu, bir gönye seti ve bir pergel yer almaktadır. Udun tellerinden biri kopuktur. Bunu Avrupa’da kilisedeki anlaşmazlıklara bir gönderme olarak yorumlayanlar oldukça fazladır.
Udun önünde açık duran ilahiler kitabı Martin Luther’in eseridir. 15. yüzyılın son yarısı matbaanın icadı ile birlikte haber ve bilginin yayılması açısından oldukça önemli bir dönem. Bu ilahiler kitabının da matbaadan çıktığı görülebiliyor.
Yerküre, tablodaki en önemli nesnelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü seyahat, araştırma ve keşif Rönesans döneminin en tartışmalı konularından biriydi. Holbein’in dünyayı kendi algıladığı biçimde sunarak resmettiği görülmektedir.
Tablonun sol köşesinde perdenin hafifçe aralandığı görülüyor. Bu aralıktan gümüş bir haç gözüküyor. Tablonun yapıldığı dönemde Martin Luther’in Protestan görüşleri Roma Katolik Kilisesi’nin yerleşik otoritesini sarsmıştı. Holbein, eserinde bu duruma göndermelerde bulunmuş.
Tablonun ortasında yer alan masada örtülü kilim Osmanlı desenleri taşıyor. Bunun sebebi ise Dinteville’nin o dönem Avrupa’da önemli bir siyasi güce sahip olan dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile VIII. Henry, François arasında arabuluculuk yapmakla görevli olmasıydı. Hans Holbein’in kilimin desenlerini tek tek detaylı bir şekilde işlediği rahatlıkla görülebiliyor.
Resmin en alt kısmında tam karşıdan bakıldığında çarpıtılmış görüntünün ne olduğunu anlamak mümkün olmasa da, belli bir açıdan bakıldığında kafatası olduğu görülüyor. “Memento Mori”
Zemin, Westminster Abbey’in zeminine atıfta bulunuyor. Ve bu zemin bir makro-kozmozu yani kozmik düzeni temsil ediyor.
Aslında eseri dört ayrı bölüme bölmek mümkün: solda dünyevi hayat, sağda uhrevi/tefekkür hayat, üstte gök küre, altta ise karasal küre. Holbein’in ele aldığı her nesneyi, deseni, en ince ayrıntısına kadar oldukça özenli bir şekilde işlediğini görüyoruz. O dönemde kullanılan nesneler, dönemin siyasi koşulları hakkında bilgi vermesi açısından oldukça önemli olan bu resim Avrupa Rönesans’ının kalıcı bir imgesi.