Şubat kelimesi dilimize Süryanice kelime olan “Şabat” sözcüğünden gelmiştir. Şabat kelimesi “dinlenilen gün” anlamına gelir. Anadolu Süryanileri tarım topluluğudur ve kış mevsiminin son ayı olan şubat ayında hava şartlarından ötürü tarımsal faaliyetler gerçekleşemez. Soğuk havaların bitmesi beklenilir ve bu süreçte tarımla uğraşan halk dinlenir. Şabat kelimesinin anlamı da buradan gelmiştir.
Şubat ayının İngilizce karşılığı olan February ise adını Roma tanrılarından olan Arınma Tanrısı Februus’tan alır. Romalılar, imparatorluklarının daha iyi bir yaşama odaklanabilmesi için her şubat ayının 15’inde arınma festivali düzenliyordu. Bu festivallerde “februa” adı verilen arınma işlemini gerçekleştirmeye yarayan malzemeler kullanıyorlardı. Bu arınma festivallerine ithafen Arınma Tanrısı Februus’un adı verilmiştir.
Peki neden şubat ayı diğer aylar gibi 30 ya da 31 gün değildir? Bunun sebebinin de döneminin iktidar ilişkilerinden kaynaklı olduğu söylenir. Julius Caesar, Mısırlı astronomi bilgini Sosigenes’e “Julyen” takvimini hazırlatır. Bu takvimde mart ayı takvimin ilk ayıdır ve şubat ayı da yılın son ayı olmuş olur. Julius Caesar’ın adını taşıyan temmuz ayı (July) 31 gün çekmektedir. Daha sonraları Roma İmparatorluğu’nun başına geçen bir diğer imparator Augustus’ta kendi adını bir aya verir. Ancak imparator adının verildiği ağustos ayının 30 gün çekmesi üzerine bu ayın da 31 gün olmasını ister. Bunun üzerine yılın son ayı olan şubat ayından bir gün alınarak 29-30 gün döngüsüne sahip olan şubattan bir gün eksilerek 28-29 gün olarak belirlenmiş olur.