Mitler, hayal gücü onları canlı tutsun diye vardır.
Albert Camus
Mitolojinin kökünü oluşturan mit kavramı kültürel bir olgudur. Mitolojinin etimolojisinde Antik Yunanca ’da “sözü” karşılayan Mytos, Epos ve Logos sözcüğü dikkati çeker. Mit; Yunanca mythos kelimesinden gelir ve anlatı, öykü, efsane gibi anlamları içinde barındıran söylenen ya da duyulan söz olarak ifade edilebilir. Epos; şiir, destan, ezgi gibi edebi metinlerde dile gelen sözdür. Logos ise gerçeğin insan sözüyle dile gelişidir; evren, dünya ve insana içkin yasal düzeninin tanımıdır. Mythos ve Epos kavramlarının anlamlarına bakıldığında bir yakınlık içinde olduğu, Logosun ise doğrudan gerçekle ilişkilendirildiği görülür, yasa niteliğinde bir sözün karşılığını oluşturur.
Mythologia kelimesi mythos ve logos kelimesinin birleşiminden oluştuğuna göre az önce görmüş olduğumuz tanımlar bağlamında ilksel kültürlerin evreni ve insanı tanımlama çabalarıyla doğaüstü karakterlerle birlikte olayların oluşturduğu mitler bütünü olan mitoloji, aynı zamanda ilksel kültürlerin ürettiği mitler bütününü sistemli bir biçimde inceleme ve yorumlama bilimidir.
Mitoloji, Platon’a göre “gerçeklerle ilişkisiz, uydurma masal” olarak tanımlanırken, 20. yüzyıldan itibaren “uydurma” “kurmaca” olarak ele alınmak yerine arkaik dönemlerdeki anlayış biçimine göre yorumlanmaya çalışılmıştır. Mitolojide tanrılar, kahramanlar ve doğaüstü varlıkların ele alındığı görülür. Bu ele alınan olaylar kesinlikle gerçek ve kutsal kabul edilmiştir. Uyumlu bir sisteme sahip olan mitolojik anlatılar, genellikle geleneksel sözlü aktarım yoluyla yayılmışlardır ve canlılıklarını korumuşlardır.
Diğer öykülerden farklı olarak bu söylenceler tek bir yazar tarafından yaratılmamıştır, farklı kişiler tarafından anlatıldıkça evrilmiştir. Çoğu dinde mitolojinin çok önemli bir yeri vardır. Fakat din ve mitolojinin yakın ilişki içinde olması ve belirli bir nesnenin her iki kavramın da içinde yer alıyor olması sıklıkla bu iki kavramın karıştırılmasına sebep olmuştur. Mitoloji kavramı salt mitolojik nesnelerle ilgilenirken, dinin çevrelediği alan ve nesneler daha farklıdır.
Peki bu mitler nasıl ortaya çıkmıştır?
Mitlerin, toplumların kültürel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaya atıldığı düşünülmektedir. Günlük yaşamlarda olup bitenlerin açıklanmasına yönelik sorular kimi zaman daha ileri boyutlara gitmiş ve evrenin yapısını sorgulayan bir hal de almıştır. Ortaya çıkan bu sorulara yanıt bulmak amacıyla söylenceler oluşturulmuştur. Günümüzde pek çok bilimsel araştırma ile cevabını bulduğumuz veya bulamasak da mantıksal yaklaşımlarla cevaplamaya çalıştığımız sorulara milattan önceki dönemlerde de cevap aranmıştır. Örneğin güneşin geceleri neden yok olduğu, ateşin nasıl bulunduğu, mevsimlerin değişimi, hastalık-ölüm gibi kötü şeylerin dünyaya nasıl ulaştığı gibi pek çok soruya cevap aramışlardır.
Kaynakça:
Mitoloji 101, Kathleen SEARS
Yunan Mitolojisi, Roberto C. CANOVA